Sonu hep bir hezeyan ama mücadele berdevam.
Allah'ın, isimlerinin, peygamberlerinin, meleklerinin, kitaplarının varlığına şahit olan bütün deliller ahireti ispat eden milyarların arasında. Biri diğerini destekliyor. Demem o ki; Allah'a inanıyorsanız; zaten onun Hak, Adl, Hakim, Rahim vesair isimlerinin hepsi gerek birlikte gerek tek başına ahireti iktiza ediyor. Peygambere inanıyorsanız, kitaba inanıyorsanız, melaike ve kadere inanıyorsanız; zaten ahirete hazırlanıyorsunuz demektir.
Bu gecenin sabahını ve bu kışın baharını bekliyorsanız ahireti de bu merakla bekleyebilirsiniz. Her gün; ölenlerin, göçüp gidenlerin yerine yenilerinin geldiğini görüyorsanız ahireti de o netlikte görebilirsiniz.
Ahirete iman akidesinin bir çok yönü var. Bununla birlikte evvelen; "gerçekten ahiret varsa" sorgulamasında bu dünyayı harap edecek ve yeniden inşa edecek bir kudret ve ruhları istirahate gönderip ve daha sonra tekrar vazife başına getirecek bir irade ve kompleks diyebileceğimiz bu büyük problemi çözebilecek bir hikmet ile tanışmamız gerekiyor. Şu daracık alemde bunca sanat eserlerini gayet kolaylıkla yaratan ve biz müştakların temaşasına sunan ilim, irade ve kudretin; misafirlerini davet ettiği ve bin bir türlü güzelliklerle süslediği saraylarının yoluna koca bir taş yuvarlansa ne, bunca askerini istirahat için dağıtmış olsa ne, ezberden yazdığı kitaplar kaybolsa ne?
Madem ilim, irade ve kudretin hakiki sahibinden bahsediyoruz; o zaman her şey onun "ol der oluverir" hakikatine bakar.
Her bahar yeniden hayat verilen sayısız bedenler, her gecenin bir sabahı ve bedenimizin hücrelerinin her an yenilenmesi; bize haşrin varlığını hatırlatan, altın harflerle yazılmış, başucumuza astığımız derhatır levhalar misali.
Maşallah Ersin Abi.Kelamına kalemine sağlık
YanıtlaSil