Arza ait olanlar arızi, fani,
kirlenmeye ve kullanılmaya müsait oluyor. Bilakis semavi olanlar berrak ve
ebede ait olup; kışrına değil özüne kalanlardır. Siyahın beyazla, ateşin suyla,
şirkin ehad ile çarpıştığı bu imtihan meydanında arzi ve semavilerin şiddetli
muharebeleri huzura varanların duyabileceği gürültüde cereyan ediyor.
Göz boyayan, zahiri mutandan içi
kof ehli dünyanın yalancı cennet ameleleri semaya ait olanların arzi yönlerini
nazara verirken; arzi olanların hakikatte hiç olmamış semavi özelliklerini
şatafatlı pazarlarında bağıra bağıra ikram ediyorlar.
Ehli diyanet ne yapıyor
diyorsanız! Onlarda kandıranların kanını taşıyormuşcasına semavi, kudsi
peygamberlerinin, ne hikmetse, hep dünyaya ait özelliklerini anlatıyorlar.
Öyleya; böyle anlatırsak daha çok insan sözümüzü
dinler. Öyleya; böyle anlatırsak adımız daha çok anılır. Öyleya; şöhret öyle
bir girdapki beni benden alıyor doğrusu.
İki yanında semavat ordularının
iki komutanını taşıyan bir peygamberin vazifesi, manevi şahsiyeti,
kudsiyetinden ziyade; adi bir adamla yaptığı at mübaayası daha çok revaç bulduğu
içindir, dillerde pelesenk olmuş, terennüm ediliyor.
Yetim olması, çok eşliliği, türlü
türlü eziyetler çekmesi vesaire vesaire şüphecilik asrında şüpheye meftunlarda bir
şeyleri eksik bıraktığı için muhataplarını adım adım arzi amelelerin istediği
istikametsizliğe sevk ediyor.
Ahir zamanın bir veledi olarak
müşevveş zihnimi karıştırdığımda hep bir hüzün, hep bir mahzun oluyorum.
Süfyanın torna tezgahından geçen milyonlar bahsi geçenlere çözüm bulamadığı
için dalga dalga asrı ahirin kıyılarına vuruyor.
Pazarlama araçlarına hakimseniz
pazarada hakim oluyorsunuz. Üç kuruşluk insanların idol olarak benimsendiği
zamanlara nasıl gelindi zannediyorsunuz?
Ehli diyanet hademelerinin
bilmesi gereken sır şu ki; benim peygamberim İzni İlahi ile gaybdan haber
veriyor, verdiği haberler de zamanın şahitliğinde bir bir ortaya dökülüyor.
Benim peygamberimin bir işareti ile ay ikiye bölünüyor ve sırf o mahcup olmasın
diye; güneş vazifesini aksatıyor, yani zaman duruyor. Benim peygamberimin
peygamberliğini dağlar, ağaçlar bütün mahlukat zikrediyor. Avucundaki taşlar
onu konuşuyor. Hastalar onun mübarek nefesi ile şifa buluyor. Bırakın arzi ordulara
O Zatı Muhterem (aleyhissalatü vesselam) kainat ordularına komutanlık ediyor.
Risaletinde zirve, ubudiyetinde
zirve, ahlakında, ahvalinde, akvalinde zirve olan bir zat tek başı ile size
delil olmuyorsa kainat size ne yapsın!
Rabbi Rahimin sevgilisini bu sır
ile düşünüp idrak ettiğimizde; arzi olan, bizim idrak edemediğimiz, taraflarını
baş göz üstüne kabul etmemiz icab ediyor.
Kabuğa takılıp kalanlar başını
kaldırıp puzzelın tamamını gördüklerinde alınları hayret secdesine
kapanacağından hiç şüpheleri olmasın. Arzi olanların şişmiş balonları patlarken
muhteşem gösterinin başlaması intizar heyecanını doruklara çıkarıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder