Geniş kitleleri etkileyen vakıalara mukabil ilk tepkiler ne kadar istikamete yaklaşırsa –vakıa menfide olsa- olumlu neticeler alınabiliyor. Mühim olan muhafaza mekanizmalarının sağlam temeller üzerine bina edilmesi hakikatinde.
Dünyevi bakış ile menfaat devşirme
üzerine kurulu hasta nazalarımız maalesef dehşetli imtihanlarda tamda olayın
aktörlerinin istediği istikametsizlikte tavır ve davranış sergilememize ön ayak
oluyor.
Heyhat, zalim ve hastalıklı bünyelerin uzak diyarlara ulaşan elleri gibi tahrib reklamını ve jurnalliğini yapmak ne derece bedbaht bir durum.
Ahir zamanın en dehşetli imtihanlarından
birisi dehşetli cereyanların oyunlarında saklanmış olarak görülüyor.
Sağlam temeller derken, sahi
üzerine bina edeceğim sağlam temellerim var mı, benim diye; imtihana tabi
herbirimiz nefsi muhasebeye kendimizi çekmek mecburiyetindeyiz.
Önemli olan sorular şunlar
zannımca!
Dehşetli cereyanların önünde bir
yaprak misali bir oyana bir bu yana sürükleniyor muyuz; yoksa layetezelzel bir
demir direk gibi sahibi hakikinin bizden istediklerini bihakkın yerine
getirebiliyor muyuz?
Her ilim sahibi üzerinde bir bilen
vardır, deyip aklımıza sığıştıramadığımız hadiselere hikmetli yorumlar
devşirebiliyor muyuz? Yada pusu kurmuş tuzaklar karşısında tuzak kuranların en
hayırlısı Allah’ın ta kendisidir; diye tam teslimiyet zırhına bürünebiliyor
muyuz?
Aklımız, kalbimiz ve ruhumuz hep
bir ağızdan iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadeti
dareyni netice veriyor; diye terennüm ediyor mu?
Bahsi geçen hakikatlerden bihaber
ehli diyaneti bir yana bırakıp; nurun müntesipleri olarak bizlerin bu
cihazatlarla zihazlanıp ve en azından bu çaresizlik aşılayan zamanların
ümitsizlik hastalığına çare olacak ilaçların dağıtımına namzet olmamız
gerekiyor.
Yaşanılan hadiseler bize gösteriyor
ki; herşey güzeldir. Nasıl olur? Sorusuna cevap olarak; evet herşey güzeldir,
ya bizzat güzeldir yada neticeleri itibari ile güzeldir.
Gelinen noktada, yakın ve uzak
gelecekte dehşetli planların oyuncağı olan alçakların adı, sanı değil; doğru
İslamiyet ve bilhassa mazlum müslümanların şehadet şerbetini içerken yaptığı
tebliğ vazifesinin kendisi zihinlere ve gönüllere kazınacak.
Fevri hareket eden, kendi siyasi
emellerine böyle bir olayı bile alet etmeye çalışan zevatın bu kadar tahribine
mukabil, asıl aklı selim sahiplerinin zafer kazanacağı çok açık değil mi?
Farkında mısınız?
Aslında dünya
insanları bu olaya tepki vermiyor; dikkatli nazarların ancak fark edebileceği
gibi onlar fevc fevc müslüman oluyorlar. Doğru İslamiyeti ve İslamiyete layık
doğruluğu yaşamaya nazlananlara inat Allah nurunu tamamlıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder