Ana içeriğe atla

Nur ismiyle müsemma aynalar

Bir çok haslet sıralanır, Nur ismiyle müsemma Risalelerde. Biz o düsturlara ait bir hayat haritası çizeriz; ömür denilen beyaz sayfalara.

Onunla doğru olmayı, onunla diğergamlığı, onunla kardeşliği ve onunla... hâkeza!

Nice insanlar değişti, çeki düzen verdi kendisine, tövbe etti geçmiş hatalarından, Nur ismiyle müsemma aynalara bakarak.

Evet ayna! Aynaya bakarak düzelir insan. Kendisine çeki düzen verir.

Oysa ne çok aynalara ihtiyacımız var! Hakikatlerle tanışan her insan, “ben bu hakikatleri muhtaç gönüllere ulaştıracağım” idealinde ise mutlak surette ayna olmalıdır ve kendi aynasını temiz tutmalıdır. Enfüsîdir onun aynası ve aynasına yansıyanlar şer görünse de, ders alınması cihetiyle hayırdır.

İnsan kitap başında da aynadır, kardeş dizinde de, aile ocağında da. İnsan, patron emrinde de, gece uykusunda da aynadır işte! Lâhutî yansımaları beşere ders diye ve henüz aklını kaybetmemişlere ibret diye akseder.

Kimse ayranım ekşi veya aynam paslıdır demez lâkin!

Ey nefsim!

Ne perişan bir aynasın sen?

Ne kokuşmuş, ne serâpa gıybet ve dedikodu, ne menfi ve aşağılık ne ne ne...

Unutmayalım ki; her şeyi gören ve duyan bir Rabbimiz var. Mekândan münezzeh ve terazisi çok hassas.

Hâsılı kelâm; zamana ve mekâna göre başkalaşanları değil, mekânın ve zamanın hakkını verenleri; kabirden haşre, rahat bir yolculuk bekliyor. Hem de dünyadaki lezzetli meyveleriyle...

Yorumlar

en çok okunanlar

Attan İnememek!

Yolun buradan sonrasını yürüyerek devam edeceğiz... Yolcu yolunda gerek. Yol bazen düz, bazen yokuş, bazen taşlı... İnsan bir yolcudur; kabirden haşre, oradan ebedi istirahatgahına gidecek garip bir yolcu. Daha önce hiç tanımadığı insanları kalp cüzdanında saklayacak kadar bir acube-i hilkat! Farkında olmasakta zaman şeridinde her an yol alıyoruz. Bazen makamlar elde edip; at sırtında gidiyoruz, bazen makamları kaybedip eşek sırtına razı oluyoruz. Yolcusu kadar yolu da garip olan bu serüvende illede makam diye tutturanlar, asıl kaybedenler; işte onlar oluyor! Tüm zorluklara rağmen hayatın cehd ve gayret ile anlam kazanacağını “ bilen ademoğlu ” her vasıta değiştirdiğinde bitmek bilmeyen bir enerji ile yoluna devam ediyor. Sen yola devam et yol sana öğretir; ne kadarda hakikatli bir söz! Zahiren kadercilik gibi gelse de aslında insanın bu hayat serüveninde her şeyin dizginini elinde tutamayacağını anlatan veciz bir ifade. Bir garip dedi; attan inip ...

Kim Kazanacak!

Dünya hızlı bir maratonun son metrelerinde gibi hareket ediyor. İnsanlık bu hengâmede ya İslamiyet’e koşuyor ya da kıyamete. Son demde yaşananlar; nezafeti öncelemeler, birbirinin halinden anlamalar, yaptığı yanlışlardan dolayı üzgün olduğunu ifade etmeler yaşanılan hadiselerden ders alınıyor oluşunun tezahürü elbette. Öyle herkesin bu hesaplaşmaya gireceğini elbette kimse beklemiyor; zira biz biliyoruz ki, toplumun yüzde sekseni ehli tahkik değil. Değil ama tahkik olmayanların önemli bir zaafı var, onlara vicdanlarından tevarüs eden.  Ehli tahkik olan, olayları doğru ve istikametli analiz edenlerin peşinden gitme gayreti. Bu gayret özellikle bu zamanda umut vadediyor. İstikbalde en yüksek gür seda İslamiyet’in olacak sözü tahakkuk ediyor dersek hiçte yanılmış olmayız. Elbette uzaklarda bir yerlerde birileri menhus ruhunu yaymak için çeşitli planlar çeviriyor ama tuzak kuranların en hayırlısı Rabbi Rahim itikadı içinde olanlar; kâinatı velveleye veren hadisat...

BAŞKASININ GÜNAHINA GÜLENLER…

Kadınlar bizim baş tacımız. Elbette bu âlemde güzellik ve sanatın, hüsün ve cemalin en belirgin misalleridir onlar. Dolayısıyla bizim için -biraz sloganvari olacak ama- dünya kadınlar günü bir gün değil her gündür. Toplumlar kadının kıymetini bildiği ölçüde değer kazanırlar. Zira toplumu inşa eden en sağlam karakter hiç şüphesiz annelerdir. Değer biçme meselesi çok tartışamaya açık bir ifade olduğu için kadına mutlak hürriyeti rüşvet veren ahir zaman sapmış cereyanlarına inat kadının değerinin evinde olduğunu ve yine evinde anlaşılacağını şuraya not düşmek gerekiyor.  Yine de dünya kadınlar gününün şefkat kahramanları cenahını tebrik etmekle beraber; bugünün nasıl çevreler tarafından deruhte edildiğini anlamak için yapılan yürüyüş ve kutlamalara bakmak yeterli olacaktır. Siyasi gerilimin had safhada olduğu bir zamanda böyle kitlesel hareketin zaten tozdan nem kapan bir gurup tarafından alet edileceği, beni şaşırtmadı desem yeridir. Daha evvel yazılarımda da belirttiğim ...